Kısa bir süre önce ilçe halkı tarafından kullanılmaya başlanan Türk Devletleri Parkı'nda bir detay vatandaşların gözünden kaçmadı. İlçe’de 1949 yılında inşa edilen ve 55 yıl kamu kurumlarına hizmet verdikten sonra 2004 yılında yeni hükümet konağının hizmete girmesiyle 2014 yılına kadar atıl vaziyette duran ve aynı yıl yıkılan eski Hükümet Konağı’nın alanı için 2020 yılında bir proje hazırlandı.  Projenin adı Türk Devletleri Parkı oldu. İlk projenin yaklaşık 8 bin metrekare alan üzerine yapılması,  Türk Devletlerinin Bayrakları, bilgileri ve asker maketleri, Türk Bayrağını simgeleyen kırmızı havuz, kafeterya ve teras, çocuk oyun alanı, kameriye ve banklar, yürüyüş yolları, peyzaj donatıları, alan çevresi boyunca yaklaşık 100 araçlık cep otoparklar, mevcut bitkiler korunarak, ilave bitki ve çiçek çeşitleri bulundurulması planlandı. Proje kısmen revize edilerek yaklaşık 6 ay önce çalışmalar başladı. Parkın hizmete açılması uzayınca vatandaşlar, kısa bir süre öncesine kadar güvenlik bantlarını, inşaat alanına girmek tehlikeli ve yasaktır uyarılarını aşarak parkı kullanmaya başladı. Gelen eleştiriler ve tepkiler üzerine parktaki güvenlik bantları ve uyarı tabelaları kaldırılarak hizmete sokuldu. Yaya yolu ise kaldırım yerine parkın içinden geçilmek suretiyle tasarlandı. Parkın bir bölümünde  Türkler tarafından kurulan 16 imparatorluğu temsil eden Bayraklar yer aldı. Türk Bayrağımızın da bulunduğu alanda sırasıyla Büyük Hun, Batı Hun, Avrupa Hun, Ak Hun, Göktürk, Avar, Hazar, Uygur, Karahan, Gazneliler, Büyük Selçuklu, Harezmşahlar, Altınordu, Timur, Babür ve Osmanlı İmparatorluğunun bayrakları ile kuruluş ve bitiş tarihlerini içeren bilgi  levhaları da yer aldı. Parkı kullanan ve gezen vatandaşların gözünden ise bir detay kaçmadı. Haber hattımıza ulaşan vatandaşlar Türk Devletlerinin bilgilerinin yer aldığı taş levhalarda yanlış bilgiler ve hatalar olduğunu belirterek  "Milattan Sonra seçilen Belediye Başkanı, Milattan Önce kurulan Büyük Selçuklu İmparatorluğunu unutmadı.! Bu nasıl Milliyetçilik? Bu nasıl ülkücülük?" şeklinde hem soru sordu hem de mizahi bir yaklaşımda bulundu.