Osmancık dan daldım Zeytün yoluna. Yahsiyenenin vadisine koyuna. Hacıbektaşdan selam getirdim sana. Pir olup selam veresim geldi. İnalı Maksutluya bağladım. Zor yollarından dağlarından aşdım. Nerde hani kara üzüm bağlarım. Pekmezi görüp içesim geldi. Dağların arasını dardan germişler. Barajı denize el ele vermişler. Güzelliği görmek gerek meydana sermişler. Serin sularına giresim geldi. Kamile vardım bir şehir misali . Karşısı Arap köylü Esenli.. Kuzuyata da az kaldığı belli. Serin sularından içesim geldi.. Hanife de verdik ya molayı .. İkram boldu helvası pilavı kavurmayı. Dinledik Akın Kadir Sadık hocayı.. Hanife de yine mola veresim geldi. Güneyi geçtik vardık Gölbele... Manzara harika ne denir ki güzele. Çek dursun bunu kaydet görsele. Ğölbelin gölüne dalasım geldi. Kireçlikde Şevkat amcaya ulaşamadık. Neyseki Necati Ğörğeç e bağlandık.. İrfan da dedi Mıstafa dayım tanıdık. Kireçlikde cidden durasım geldi ... Bir haber var Aslan çavuşun Hasandan. Yarım ağa Şahin ağada geçti buralardan... Kör Şereften, Haşmetten akyakadan. Buralarda kara Pireyi sorasım geldi. Hasan Dursun yol arkadaşım... Derim irfansın dara düşerse başım. Gezdim gördüm gerçek oldu düşüm. Buralarda hayallere dalasım geldi... Zeytün deresi Zeytün deresi.. Cennet mi bilmem ki neresi. Yazacağım çok da oldu gece yarısı... Cennet alemine dalasım geldi... Çok yarenim var sende... Bir özlemdin sen bende... Yazdım Merdanım bir kalemde... Yine dertlendim yazasım geldi...