Giresun’un geleneksel tatlarından biri olan ve kokulu üzüm şırasından yapılan samaksa tatlısı, günümüzde unutulmaya yüz tuttu. Bu özel tatlının yeniden yaygınlaştırılması için üretimine başlandı.

İskilip’te “Bir Renk Bir İz” çalıştayı İskilip’te “Bir Renk Bir İz” çalıştayı

Giresun ve çevresinde yetişen kokulu üzümlerle yapılan samaksa tatlısı, hem lezzeti hem de hazırlık süreciyle dikkat çekiyor. Bir zamanlar her evde yapılan, sofraları süsleyen bu tatlının yapımını bilenlerin sayısı ise günümüzde hızla azalıyor. Giresunlu girişimci Özer Akbaşlı, samaksa tatlısının yeniden sofralara kazandırılmasının yanı sıra, bölge ekonomisine de katkı sağlayabileceğine dikkat çekti. Akbaşlı, “Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, özellikle Rize ve Artvin illerinde benzer bir tatlı olan pepeçura hala yapılıyor. Ancak Giresun’da samaksa neredeyse unutulmuş durumda. Kokulu üzümden yapılan bu tatlı, hem organik hem de geleneksel bir lezzet. Yapım süreci ise oldukça basit. Üzüm sıkılır, şırası kaynatılır, ardından mısır unu ve buğday unu karıştırılarak kıvam alması sağlanır. Son olarak bu karışım kaselere dökülüp, üzerine soğuk süt ve fındık unu eklenerek servis edilir” dedi.

"Eskiden her evde yapılırdı"

Akbaşlı, geçmişte her evde kokulu üzüm yetiştirildiğini ve bu üzümlerden pekmez ve samaksa gibi tatlılar yapıldığını belirterek, “O dönemde herkes ihtiyacı kadarını alır, fazlasını çarşıda veya pazarda satarak aile ekonomisine katkı sağlardı. Ancak günümüzde üzüm yetiştirilmediği gibi, samaksa yapan kişi sayısı da oldukça azalmış durumda. Oysaki tamamen organik olan bu tatlılara büyük bir ilgi var. Üzüm hasadı eylül ayında yapılır ve bu üzümün suyu bekletilerek yılın her döneminde samaksa yapılabilir. Hem sofralarımıza lezzet katmak hem de aile ekonomisine katkı sağlamak mümkündür” dedi.

Organik tatlılara ilgi artıyor

Akbaşlı, samaksa tatlısının doğal içeriği ve yapımının geleneksel yöntemlerle olmasının özellikle organik gıdalara olan ilginin arttığı günümüzde büyük bir fırsat oluşturduğunu ifade ederek, Giresun’da bu tatlının yeniden üretilmesinin hem yöresel kültürün yaşatılmasına hem de bölgedeki üreticilere ekonomik katkı sağlanmasına imkan sağlayacağını kaydetti.

Kaynak: iha