Uzman Klinik Psikolog Yunus Emre Yıldız konu hakkında önemli bilgiler verdi.
Günümüzde depresyon, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen yaygın ve ciddi bir ruh sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Pek çok kişi depresyonu yalnızca üzüntü, melankoli ve ilgi kaybı ile ilişkilendirse de, bu karmaşık durumun daha az bilinen belirtileri de bulunmaktadır. Özellikle, depresyonun "maskeli" formlarından biri olan aşırı mutluluk ve coşku hali, birçok insan tarafından fark edilmeyebilir.
Depresyonun yalnızca mutsuzluk ve umutsuzluk haliyle sınırlı olmadığı, bazen de kişinin kendini zorla mutlu ve enerjik gösterdiği durumlarla ortaya çıkabileceği önemli bir gerçektir. Maskeli depresyon olarak adlandırılan bu durum, kişinin içsel sıkıntılarını ve duygusal acılarını gizleyerek, dışarıya karşı sahte bir mutluluk maskesi takmasıyla karakterizedir. Bu tür bir depresyon, kişinin gerçek duygusal durumunu anlamayı zorlaştırabilir ve dolayısıyla gerekli yardımı almasını engelleyebilir.
Depresyonun karmaşık yapısı, onu teşhis etmeyi ve tedavi etmeyi zorlaştırabilir. Birçok kişi, kendilerini iyi hissetmediklerinde bile, sosyal normlara ve beklentilere uymak için mutlu görünmeye çalışır. Bu durum, özellikle sosyal medyanın etkisiyle daha da pekişmektedir. İnsanlar, sürekli olarak mutlu ve başarılı görünmenin bir zorunluluk olduğu bir dünyada, içsel çatışmalarını ve acılarını gizlemek zorunda kalabilirler.
Uzman Klinik Psikolog Yunus Emre Yıldız,''Depresyonun anlaşılması ve doğru bir şekilde ele alınması, bireylerin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için hayati önem taşımaktadır.'' dedi.
Depresyon, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyen, uzun süreli bir üzüntü ve ilgi kaybı durumu olarak tanımlanır. Depresyon, sadece geçici bir üzüntü veya moral bozukluğu değildir; ciddi ve tedavi edilmesi gereken bir ruhsal sağlık sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, depresyon, dünya genelinde 300 milyondan fazla insanı etkileyen yaygın bir hastalıktır.
Depresyonun Belirtileri Nelerdir ?
Depresyonun belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak yaygın belirtiler şunlardır:
Sürekli üzüntü, boşluk hissi veya umutsuzluk
İlgi veya zevk kaybı
Enerji düşüklüğü ve yorgunluk
Uykusuzluk veya aşırı uyuma
İştah değişiklikleri ve kilo kaybı veya alımı
Konsantrasyon güçlüğü ve kararsızlık
Suçluluk, değersizlik veya çaresizlik duyguları
Fiziksel belirtiler (ağrılar, baş ağrıları vb.) belirgin bir nedeni olmadan
Ölüm veya intihar düşünceleri
Depresyonu Tetikleyen Sebepler Nelerdir ?
Depresyonun kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bir dizi faktör bu durumu tetikleyebilir:
Genetik Faktörler: Ailede depresyon öyküsü olan kişilerde risk daha yüksektir.
Biyokimyasal Faktörler: Beyindeki kimyasal dengesizlikler depresyonla ilişkilidir.
Çevresel Faktörler: Travma, stres, kayıp, ilişkisel sorunlar ve işsizlik gibi durumlar depresyon riskini artırabilir.
Psikolojik Faktörler: Özellikle düşük benlik saygısı ve aşırı eleştirel bir iç ses, depresyon gelişiminde rol oynayabilir.
Depresyon tedavisi, genellikle psikoterapi, ilaç tedavisi veya her ikisinin kombinasyonunu içerir:
Psikoterapi: Bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi terapiler, düşünce kalıplarını değiştirmeye yardımcı olabilir.
İlaç Tedavisi: Antidepresanlar, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzeltmeye yardımcı olabilir.
Diğer Tedaviler: Fiziksel egzersiz, sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve stres yönetimi teknikleri de tedavi sürecinde önemli rol oynar.